AB desteği ve Beyarmudu Belediyesi ortaklığıyla gerçekleştirmekte olduğumuz ‘Kukla Sulak Alanları Kuş Gözlem Merkezi Projesi’ sırasında çok büyük bir sorunla karşılaştık: Başıboş Köpekler! İlk olarak Mayıs ayında alanda bir kaç köpeğin dolaştığını farkettik. Zamanla sayıları artmaya başladı. Aynı zamanda da su kenarında ölü kuşlara ait cesetlere rastlamaya başladık. İlk anda neler olduğunu anlamakta zorluk çektik, ta ki Haziran’da bu başıboş köpeklerin suyun ta içerilerine kadar girip kuşları öldürebildiklerini görene kadar!

Göç döneminde kuşlar zamanlarını ya hızla bir yerden diğerine gitmekle geçirir, ya da hızla beslenip enerji takviyesi yapmakla. İşte bu beslenme anları onları göçte ne kadar başarılı olacağını belirler; yani hayati önem arz eder. Maalesef, bu önemli anları beslenmek yerine köpeklerden kaçmakla geçiren kuşların göçü tamamlama ihtimali de oldukça azalıyor. Kısacası, köpkeler kuşları sadece direk olarak öldürmekle kalmıyor onların göç şansını yani üreme şansını da ortadan kaldırıyor. Buna ek olarak, bir de yuvası olanların yuvalarını terk etmelerine neden oluyorlar. Böylece yuvalardaki yavrular sadece köpekler tarafından değil etraftaki Karga ve Gökdğan gibi diğer yırtıcılar tarafından da öldürülebiliyor. Kısacası bir köpek direk olarak kuşları öldürmese ya da ölümüne sebep olmasa bile gelecek nesillerini tehlikeye atar.

KKTC yasalarına göre başıboş köpeklerden belediyeler sorumludur. Hakkında şikayet olan tüm başıboş köpekleri yakalamak e bakımını yapmakla yükümlüdür. Sağlıklı bir köpeği uyutmak yasaktır. Fakat genellikle bu yasalar belediyelerin kapasiteleri göz öününde tutulmadan yürürlüğe sokulduğundan bölgemiz dahilinde bu soruna çözüm bulunamamıştır.

Sonuç olarak, köpeklerin ulaşamayacağı bölgecikler yaratmamız gerektiini fark ettik. Bu amaçla ilk aklımıza gelen şey sulak alanın ortasında adacıklar yaratmak oldu. Fakat bunu yapabilmek için sulak alanın kururması gerekliydi. Bunedenle yazı bekledik. Fakat şaşkınlık verici bir süpriz oldu ve yıllardan sonra ilk kez sulak alan tüm yıl boyunca kurumadı! Bu nedenle alanda kazı yapılamadı.

Bunun üzerine aklımıza gelen ikinci çözümü hayata geçirdik. Böylece, 5 Ekim’de ilk prototipimiz olan yüzen adamızı suyun orta yerine yerleştirdik. Çakıllarla kaplanmış 2x2 m2 boyutunda tahtadan bir platform. Bu ada alanda su olduğu sürece kuşlar için başıboş köpekler ve tilkilerden uzak bir sığınak sağlayacak. Ayrıca, çakıllı yüzeyin sumruların ilgisini çekecek ve üremesini teşvik etmesini umuyoruz. Farklı sumru türleri bölgeyi ziyaret etmesine rağmen, bugüne kadar hiçbiri alanda üremedi..

En büyük dileğimiz ilkbahar göçü sırasında alanı ziyaret eden kuşların yüzen adamızı kullanması ve güven içinde dinlenebilmesidir. Başarı göstergesi olmasa da bir Bıyıklı Sumru’nun Kasım ayındaki KUŞKOR kuş gözlem gezisi sırasında yüzen adacığı kullanırken gözlemlenmesi bizi sevindirmiştir.

Mermaid Fabrics’e bu süreçte bize verdiği destekten dolayı teşekkür ederiz.